Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

1 Nisan 2013 Pazartesi

ANKARA: AMBLEMLER AVRUPASINDA AMBLEMSİZ BİR BAŞKENT



 
On beş yıl önce Büyükşehir Belediyesi tarafından kullanımından vazgeçilen “Hitit Kurslu Amblem” sonrasında on üç yıl kadar Büyükşehir Belediyesi tarafından kullanılan ve yakın zamanda yargı kararıyla iptal edilen “Kocatepe Camii ve Atakuleli Amblemler” ve son olarak bir logo olduğu ifade edilerek Büyükşehir Belediyesi tarafından kullanılmaya başlanan “Gülen Kedi” figürleri etrafından suni bir tartışma devam edip gidiyor. Büyükşehir Belediyesi amblemlerde birkaç kalem çizgisi oynatarak amblem inadını olabildiği kadar uzatmaya çalışmakta. Ancak, acı gerçek Ankara Kentini temsil edecek, kentlilerin kendilerini temsil ettiklerini düşündükleri ve üzerinde tüm kesimlerin uzlaştığı bir amblemin bulunmamasıdır. Oysaki amblem basit bir inat uğruna feda edilemeyecek kadar önemli bir kent kimliği, aidiyet, sahiplenme ve simge meselesidir. Bu meselenin önemi Avrupa’daki başkentlerle Ankara’yı karşılaştırınca daha iyi ortaya çıkıyor.

Amblemsizlik Ne Tür Sorunlar Yaratıyor?

  • Kent kimliği zarar görmekte, kentlilerin kendilerini Ankara’ya ait hissetme ve Ankara’ya sahip çıkma eğilimleri gerilemektedir.
  • Kentte yaşayan farklı sosyo-eknomik grupların ortak bir sembol etrafından birleşme ve bir gelecek vizyonu çizmeleri engellenmektedir.
  • Ankara Kentinin bir Başkent olarak tarihini ve vizyonunu ifade edecek bir amblemin bulunmayışı başta turizm olmak üzere birçok sektörü olumsuz etkilemektedir.
  • Amblem sembolik bir mesele olarak algılansa da amblemsizlik kent yönetiminde kargaşanın, katılımcı süreçlerin işletilmediğinin, ortak akla değer verilmediğinin bir göstergesi haline gelmiştir.

Peki, Avrupa Birliğinde Durum Nasıl?

Avrupa Birliğindeki Başkentlere bakıldığında durumun Ankara ile taban tabana zıt olduğu görülüyor. Yüzlerce yıl boyunca savaşlar geçirmiş, farklı ülkelerin işgallerine sahne olmuş Avrupa Birliği Başkentlerinde amblemleri değiştirmek hiçbir zaman akla gelmemiş. Hatta Avrupa Birliği Başkentlerinin amblemleri bakıldığında amblemlerin o kentlerinin tarihlerinin anlaşılabildiği birer tarih kitabı niteliği taşıdığı görülüyor.  

Avrupa’daki kentlerin amblemlerine genel olarak “coat of arms” yani “zırh örtüsü, kalkan örtüsü” denmektedir. Yüzlerce yıl önce Avrupa Kentlerini kuran hanedanların savaşçılarının kalkan ve zırhlarına işlenen semboller aradan yüzlerce yıl geçtikten sonra bile Avrupa Kentlerinde sembol olarak kullanılıyor. Zaman içerisinde temeli aynı kalmakla birlikte bu sembollerin üzerine kentlerin geçirdiği çeşitli tarihi evreler ve olaylar yansıtılmakta.

Bu sebeple birçok Avrupa Kentinin ambleminin neredeyse yüzlerce yıldır kullanıldığı görülüyor. Bu aslında Avrupa Birliği Başkentlerinde kentsel kimlik ile tarih bilincinin ve kenti sembolize eden unsurların ne kadar önemli olduğunu göstermekte.

Avrupa Birliği Başkentleri 393 Yıldır Aynı Amblemleri Kullanıyor!

Durumun somut veriler ışığında değerlendirilebilmesi amacıyla Avrupa Birliğine Üye Ülkelerin Başkentlerinin amblemlerini tespit ettik ve bu amblemlerin ne kadar bir süredir değişmeden günümüze geldiğini inceledik. Vardığımız sonuçlar şaşırtıcıydı. Avrupa Başkentlerinin eski Sovyet Cumhuriyetlerinden bir kaçı dışında neredeyse tamamının yüzlerce yıldır aynı amblemi kullandığını, ortalama 393 yıldır bu amblemlerin değişmediği gördük. Bu veriler aşağıdaki tablodan takip edilebilir:

ÜLKE
BAŞKENT
Amblemin Kabul Tarihi
Ne zamandır aynı amblemi kullanıyor?
Hollanda
Amsterdam
1489
521
Yunanistan
Atina
1911
99
Almanya
Berlin
1954
56
Slovakya
Bratislava
1919
91
Belçika
Brüksel
1991
19
Romanya
Bükreş
1862
148
Macaristan
Budapeşte
1873
137
Danimarka
Kopenag
1894
116
İrlanda
Dublin
1607
403
Finlandiya
Helsinki
1917
93
Protekiz
Lizbon
1173
837
Slovenya
Ljubljna
1220
790
İngiltere
Londra
1914
96
Lüksemburg
Lüksemburg
1288
722
İspanya
Madrid
1967
43
Kıbrıs
Lefkoşa
1960
50
Fransa
Paris
1358
652
Çekoslovakya
Prag
1918
92
İtalya
Roma
M.Ö. 509
2519
Letonya
Riga
1925
85
Bulgaristan
Sofya
1900
110
İsviçre
Stokholm
1376
634
Estonya
Tallinn
1530
480
Avusturya
Viyana
1270
740
Malta
Valletta
1568
442
Litvanya
Vilniüs
1991
19
Polonya
Varşova
1390
620
ORTALAMA
393

Peki, Ne Yapılmalı?

Avrupa Başkentlerinde de görüldüğü gibi kentlerin hafızasını oluşturan sembol, yapı ve eserlerin siyasi ve ideolojik sebelerle değiştirilmesi ve tahrip edilmemesi gerekir. Çünkü kentlerin amblemleri ne bir reklam kampanyası ne de birer şirket tabelasıdır.  Bu yapıldığında o kente en büyük zararlardan birisi verilmiş olur. Ankara Kentinin var olan olumsuz durumdan kurtulabilmesi için aşağıdaki çalışmaların yapılması yerinde olur:

  • Öncelikle Ankara Kentinin görsel temsilini sağlayacak öncelikli unsurlar: tarih, sosyal yapı, renkler, simgeler, görünüm ve siluetler uzmanların desteğiyle ve gerekirse yarışmalar yoluyla tespit edilmelidir.
  • Ankara’da bu fiziksel unsurları ortaya çıkarmak için yerel tarih yazımı araştırmaları gerçekleştirilmeli, bu yolla Ankara Kentinin görsel hafızası zenginleştirilmelidir.
  • Ankara Kentinin bir “Marka Değeri ve İtibar Yönetimi Stratejik Planı” hazırlanmalıdır. Burada kitlesel iletişim araçları ve simgesel değerlerin Ankara Kentinin imgesi için nasıl kullanılacağı belirlenmelidir.
  • Ankara Kentinin fiziksel imgelerinin oluşturulmasına yönelik olarak tüm paydaşların katılımıyla bir “Kentsel İmge Ortak Akıl Toplantısı” gerçekleştirilmelidir.
  • Bu ortak akıl toplantısıyla Ankara’nın sembolize edilmesine ilişkin tüm kesimlerin üzerinde uzlaşacağı bir strateji geliştirilmelidir.
  • Bu strateji doğrultusunda amblemin nasıl tespit edileceği, Ankaralılara nasıl benimsetileceği ve sevdirileceği tespit edilmelidir.

Tüm bu çalışmaların gerçekleştirilmesi Ankara Kentinin potansiyelinin gerçeğe dönüştürülmesi, enerjisinin odaklanması ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi için yaşamsaldır. Aksi halde Ankara Kenti hafızasız, sembolsüz bir yatakhane kent olmaya doğru gitmektedir. 

3 yorum:

Birmimar dedi ki...

Acaba bir grafik tasarım yarışması düzenlenmesi önerilerin aşamaların neresinde yer almalıdır?

Savaş Zafer Şahin dedi ki...

Açıkçası tüm öneri aşamalar sözünü ettiğiniz türde bir yarışmanın ön hazırlıkları olarak düşünülebilir.

Savaş Zafer Şahin dedi ki...

Açıkçası tüm öneri aşamalar sözünü ettiğiniz türde bir yarışmanın ön hazırlıkları olarak düşünülebilir.