On
beş yıl önce Büyükşehir Belediyesi tarafından kullanımından vazgeçilen “Hitit Kurslu
Amblem” sonrasında on üç yıl kadar Büyükşehir Belediyesi tarafından kullanılan
ve yakın zamanda yargı kararıyla iptal edilen “Kocatepe Camii ve Atakuleli
Amblemler” ve son olarak bir logo olduğu ifade edilerek Büyükşehir Belediyesi
tarafından kullanılmaya başlanan “Gülen Kedi” figürleri etrafından suni bir tartışma
devam edip gidiyor. Büyükşehir Belediyesi amblemlerde birkaç kalem çizgisi
oynatarak amblem inadını olabildiği kadar uzatmaya çalışmakta. Ancak, acı
gerçek Ankara Kentini temsil edecek, kentlilerin kendilerini temsil ettiklerini
düşündükleri ve üzerinde tüm kesimlerin uzlaştığı bir amblemin bulunmamasıdır. Oysaki
amblem basit bir inat uğruna feda edilemeyecek kadar önemli bir kent kimliği,
aidiyet, sahiplenme ve simge meselesidir. Bu meselenin önemi Avrupa’daki
başkentlerle Ankara’yı karşılaştırınca daha iyi ortaya çıkıyor.
Amblemsizlik Ne
Tür Sorunlar Yaratıyor?
- Kent kimliği
zarar görmekte, kentlilerin kendilerini Ankara’ya ait hissetme ve
Ankara’ya sahip çıkma eğilimleri gerilemektedir.
- Kentte
yaşayan farklı sosyo-eknomik grupların ortak bir sembol etrafından
birleşme ve bir gelecek vizyonu çizmeleri engellenmektedir.
- Ankara
Kentinin bir Başkent olarak tarihini ve vizyonunu ifade edecek bir
amblemin bulunmayışı başta turizm olmak üzere birçok sektörü olumsuz
etkilemektedir.
- Amblem
sembolik bir mesele olarak algılansa da amblemsizlik kent yönetiminde
kargaşanın, katılımcı süreçlerin işletilmediğinin, ortak akla değer verilmediğinin
bir göstergesi haline gelmiştir.
Peki, Avrupa
Birliğinde Durum Nasıl?
Avrupa
Birliğindeki Başkentlere bakıldığında durumun Ankara ile taban tabana zıt
olduğu görülüyor. Yüzlerce yıl boyunca savaşlar geçirmiş, farklı ülkelerin
işgallerine sahne olmuş Avrupa Birliği Başkentlerinde amblemleri değiştirmek
hiçbir zaman akla gelmemiş. Hatta Avrupa Birliği Başkentlerinin amblemleri bakıldığında
amblemlerin o kentlerinin tarihlerinin anlaşılabildiği birer tarih kitabı niteliği
taşıdığı görülüyor.
Avrupa’daki
kentlerin amblemlerine genel olarak “coat of arms” yani “zırh örtüsü, kalkan
örtüsü” denmektedir. Yüzlerce yıl önce Avrupa Kentlerini kuran hanedanların
savaşçılarının kalkan ve zırhlarına işlenen semboller aradan yüzlerce yıl
geçtikten sonra bile Avrupa Kentlerinde sembol olarak kullanılıyor. Zaman
içerisinde temeli aynı kalmakla birlikte bu sembollerin üzerine kentlerin
geçirdiği çeşitli tarihi evreler ve olaylar yansıtılmakta.
Bu
sebeple birçok Avrupa Kentinin ambleminin neredeyse yüzlerce yıldır
kullanıldığı görülüyor. Bu aslında Avrupa Birliği Başkentlerinde kentsel kimlik
ile tarih bilincinin ve kenti sembolize eden unsurların ne kadar önemli olduğunu
göstermekte.
Avrupa Birliği
Başkentleri 393 Yıldır Aynı Amblemleri Kullanıyor!
Durumun
somut veriler ışığında değerlendirilebilmesi amacıyla Avrupa Birliğine Üye
Ülkelerin Başkentlerinin amblemlerini tespit ettik ve bu amblemlerin ne kadar
bir süredir değişmeden günümüze geldiğini inceledik. Vardığımız sonuçlar
şaşırtıcıydı. Avrupa Başkentlerinin eski Sovyet Cumhuriyetlerinden bir kaçı
dışında neredeyse tamamının yüzlerce yıldır aynı amblemi kullandığını, ortalama
393 yıldır bu amblemlerin değişmediği gördük. Bu veriler aşağıdaki tablodan takip
edilebilir:
ÜLKE
|
BAŞKENT
|
Amblemin Kabul Tarihi
|
Ne zamandır aynı amblemi kullanıyor?
|
Hollanda
|
Amsterdam
|
1489
|
521
|
Yunanistan
|
Atina
|
1911
|
99
|
Almanya
|
Berlin
|
1954
|
56
|
Slovakya
|
Bratislava
|
1919
|
91
|
Belçika
|
Brüksel
|
1991
|
19
|
Romanya
|
Bükreş
|
1862
|
148
|
Macaristan
|
Budapeşte
|
1873
|
137
|
Danimarka
|
Kopenag
|
1894
|
116
|
İrlanda
|
Dublin
|
1607
|
403
|
Finlandiya
|
Helsinki
|
1917
|
93
|
Protekiz
|
Lizbon
|
1173
|
837
|
Slovenya
|
Ljubljna
|
1220
|
790
|
İngiltere
|
Londra
|
1914
|
96
|
Lüksemburg
|
Lüksemburg
|
1288
|
722
|
İspanya
|
Madrid
|
1967
|
43
|
Kıbrıs
|
Lefkoşa
|
1960
|
50
|
Fransa
|
Paris
|
1358
|
652
|
Çekoslovakya
|
Prag
|
1918
|
92
|
İtalya
|
Roma
|
M.Ö. 509
|
2519
|
Letonya
|
Riga
|
1925
|
85
|
Bulgaristan
|
Sofya
|
1900
|
110
|
İsviçre
|
Stokholm
|
1376
|
634
|
Estonya
|
Tallinn
|
1530
|
480
|
Avusturya
|
Viyana
|
1270
|
740
|
Malta
|
Valletta
|
1568
|
442
|
Litvanya
|
Vilniüs
|
1991
|
19
|
Polonya
|
Varşova
|
1390
|
620
|
ORTALAMA
|
393
|
Peki, Ne
Yapılmalı?
Avrupa
Başkentlerinde de görüldüğü gibi kentlerin hafızasını oluşturan sembol, yapı ve
eserlerin siyasi ve ideolojik sebelerle değiştirilmesi ve tahrip edilmemesi
gerekir. Çünkü kentlerin amblemleri ne bir reklam kampanyası ne de birer şirket
tabelasıdır. Bu yapıldığında o kente en
büyük zararlardan birisi verilmiş olur. Ankara Kentinin var olan olumsuz
durumdan kurtulabilmesi için aşağıdaki çalışmaların yapılması yerinde olur:
- Öncelikle
Ankara Kentinin görsel temsilini sağlayacak öncelikli unsurlar: tarih,
sosyal yapı, renkler, simgeler, görünüm ve siluetler uzmanların desteğiyle
ve gerekirse yarışmalar yoluyla tespit edilmelidir.
- Ankara’da
bu fiziksel unsurları ortaya çıkarmak için yerel tarih yazımı
araştırmaları gerçekleştirilmeli, bu yolla Ankara Kentinin görsel hafızası
zenginleştirilmelidir.
- Ankara
Kentinin bir “Marka Değeri ve İtibar Yönetimi Stratejik Planı”
hazırlanmalıdır. Burada kitlesel iletişim araçları ve simgesel değerlerin
Ankara Kentinin imgesi için nasıl kullanılacağı belirlenmelidir.
- Ankara
Kentinin fiziksel imgelerinin oluşturulmasına yönelik olarak tüm
paydaşların katılımıyla bir “Kentsel İmge Ortak Akıl Toplantısı”
gerçekleştirilmelidir.
- Bu ortak
akıl toplantısıyla Ankara’nın sembolize edilmesine ilişkin tüm kesimlerin
üzerinde uzlaşacağı bir strateji geliştirilmelidir.
- Bu strateji
doğrultusunda amblemin nasıl tespit edileceği, Ankaralılara nasıl
benimsetileceği ve sevdirileceği tespit edilmelidir.
Tüm
bu çalışmaların gerçekleştirilmesi Ankara Kentinin potansiyelinin gerçeğe
dönüştürülmesi, enerjisinin odaklanması ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi için
yaşamsaldır. Aksi halde Ankara Kenti hafızasız, sembolsüz bir yatakhane kent
olmaya doğru gitmektedir.
3 yorum:
Acaba bir grafik tasarım yarışması düzenlenmesi önerilerin aşamaların neresinde yer almalıdır?
Açıkçası tüm öneri aşamalar sözünü ettiğiniz türde bir yarışmanın ön hazırlıkları olarak düşünülebilir.
Açıkçası tüm öneri aşamalar sözünü ettiğiniz türde bir yarışmanın ön hazırlıkları olarak düşünülebilir.
Yorum Gönder