Türkiye’deki
kentlere ilişkin son yıllardaki önemli tartışma konularından birisini
“meydanlar” oluşturuyor. İstanbul’da Taksim Meydanı örneğinde izlenebileceği
gibi hemen hemen tüm kentlerde, özellikle de Başkent Ankara’da ciddi bir meydan
sorunu yaşanıyor. Bu sorunun birkaç boyutu olduğu gözden kaçmamalı. Bir yandan
az sayıdaki tarihi meydan yapılan otomobil odaklı ulaşım düzenlemeleri ve
kentsel dönüşüm süreciyle işlevini kaybetmekte. Öte yandan “meydan” adı
altında, kent merkezlerinin, yaya ulaşımının ve toplu taşımın bulunmadığı
alanlarda kentlinin kullanamadığı ve çağdaş şehircilik yaklaşımlarına göre
meydan niteliği taşımayan “arazi düzenlemeleri” yapılmakta. Sonuçta, Ankara
Kentinde ve tüm kentlerimizde kamusal niteliğe sahip meydanların bulunmaması
sebebiyle ciddi sorunlar ortaya çıkıyor.
Kentlerimizdeki
meydansızlık sorununun uzun bir tarihsel geçmişi bulunduğunu görmek gerekiyor.
Bu sorunun yansımalarını Ankara’da izlemem mümkün. Ankara Kenti genç
cumhuriyetin başkenti ilan edildikten sonra kent planlama disiplini içerisinde
imar edilirken eski Ankara ile Yeni Ankara’yı bütünleştirecek birçok meydanın
yapılması öngörülmüş. Ancak, günümüze gelene kadar bu meydanlar ne yazık ki
imar planı değişikliklerine, ulaşım düzenlemelerine, kentsel projelere, kamu
kurumlarının pervasız tavırlarına ve kayıtsızlığa kurban olmuş.
Meydanyedi
Ankara’nın Kaybolan 13 Meydanı!
Ankara’nın
ilk imar planlarını yapan Lörcher ve Herman Jansen’in çalışmalarındaki
meydanlar ne yazık ki zaman içerisinde ortadan kalkmış, işlevsizleşmiş, ya da
şekil değiştirerek günümüze gelmiş. Bu meydanların bazılarını şöyle
sıralayabiliriz:
Millet
(Hakimiyet-i Milliye) Meydanı: Lörcher tarafından öngörülen meydan cumhuriyet
döneminin ünlü Taşhan’ı önünde öngörülmüştür. Ancak, daha sonra Taşhan’ın
yıkılışı ile şekil değiştirmiş, küçülmüş ve günümüzdeki Ulus Meydanına
dönüşmüştür.
Hükümet
Meydanı: Bugünkü Ankara Valiliğinin önünde, Julien Sütununun bulunduğu alanda
öngörülmüştür. Ancak, zaman içerisinde resmi araçları park ettiği, yoğun
güvenlikli bir resmi kurum alanına dönüşerek meydan vasfını yitirmiştir.
İtfaiye
Meydanı: Bugünkü Hergelen Meydanı ile Karyağdı Türbesini de içine alan bir iç
meydanlar sistemidir. Bugüne sadece Hergelen Meydanı ulaşmış, o da meydan
işlevini yitirerek otopark ve seyyar çarşı haline gelmiştir.
Gazi
Meydanı: Gazi İlkokulu önündeki meydan önerisidir. Gerçekleşmemiştir.
Kale
Meydanı: Hisar Caddesi Aksında öngörülen meydandır. Gerçekleşmemiştir.
Yıldız
Meydan: Bugün 19 Mayıs Yüzme Havuzu ile AKM alanı arasındaki kavşakta
öngörülmüştür. Gerçekleşmemiştir.
İstasyon
Meydanı: İstasyon Binasından çıkıldığında kente doğru bir dizi meydan
öngörülmüştür. Bu meydanların çok azı gerçekleşmiş, bir kısmı da zamanla
ortadan kalkmıştır.
Kızılay
Meydanı: Bugünkü Kızılay Meydanıdır. Düşük yoğunluklu yapılaşmanın ortasında
yaya ve taşıt trafiği birlikte düzenlenmiştir. Ancak, zamanla Kızılay’daki yapı
yoğunluklarının armasıyla yaya niteliği kaybolarak tamamen bir taşıt kavşağına
dönüşmüştür.
Sıhhiye
Meydanı: Kamu kurumlarının, tren istasyonunun ve taşıt trafiğinin bulunduğu
altıgen şeklinde bir meydandır. Ancak, zamanla tamamen taşıt kavşağına
dönüşmüştür.
Zafer
Meydanı: Bugünkü Zafer Çarşısının üstü ile karşısındaki alanı kapsamaktadır.
Meydan alan olarak var olmakla birlikte meydan vasfını tamamen yitirerek
kullanılmaz hale gelmiştir.
Lozan
Meydanı: Bugünkü Sakarya Caddesi ile Mithatpaşa Caddesinin kesişiminde yer
almaktadır. Ancak yapılan düzenlemelerle meydan vasfını yitirmiştir.
Tandoğan
Meydanı: Cumhuriyetin ilk yıllarında taşıt trafiğinden arınmış dikdörtgen bir
meydan olarak öngörülmüş, ancak daha sonra yapılan yapılarla meydan ortadan
kalkmış, trafik kavşağına dönüşmüştür.
Cebeci
Meydanı: Bugünkü Mamak Konservatuarı yapısının arkasında öngörülen bu meydan
tasarlanmış olmasına rağmen gerçekleşmemiştir.
Meydanların
Başkenti Reçetesi
Zaman
içerisinde meydanlarını kaybeden Başkent Ankara’nın yeniden bir “meydanlar
başkenti” haline getirilmesi için yeni bir çözüm paketi oluşturulabilir. Ancak,
bunun için dikkate alınması gereken ölçütler şunlar olmalıdır.
- Meydanlar kent merkezlerinin ayrılmaz unsurlarıdır.
- Meydanlar yaya ulaşımı ve dolaşımı olmadan yaşamaz.
- Meydanları besleyecek toplu taşım olanakları dikkate alınmalıdır.
- Meydanlar anlamlı kentsel işlevlerle desteklenmelidir.
- Meydanlar kentsel hafıza mekânlarını içermeli ve yaşatmalıdır.
- Meydanlar sokak sanatçıları ve festivaller gibi etkinliklerle bütünleştirilmelidir.
- Meydanlar tasarlanırken halkın katılımına açık süreçlerle biçimlendirilmelidir.
- Meydanlar kent merkezini canlandırıcı planlama yaklaşımlarının bütünsel parçası olarak düşünülmelidirler.
Bu ölçütler dikkate alındığında Başkent Ankara’nın meydanlar başkenti haline getirilmesi için alınabilecek önlemler şöyle sıralanabilir:
- Başkent Ankara’nın üst ölçekli planı olan “2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planı” stratejileri gözden geçirilerek ve hazırlanmakta olan ulaşım ana planı kararlarının oluşumunda dikkate alınacak bir “meydanlar ana planı” hazırlanmalıdır.
- Bu meydanlar ana planında geçmişten bu güne gelen meydanların iyileştirilmesi ve meydan niteliği kazandırılması için gerekli çalışmalar belirlenmelidir.
- Ayrıca bu planda, kent merkezi içerisinde kent meydanı olabilme potansiyeline sahip rezerv alanlar tespit edilmeli ve kentsel tasarım yarışmaları ile bu alanlar biçimlendirilmelidir.
- Var olan ve trafik kavşağına dönüşmüş meydanlarda yaya önceliğini arttıracak çalışmalar ve düzenlemeler yapılmalıdır.
- Meydanların sözlü tarihine ve hafıza mekânlarına ilişkin yerel tarih çalışmaları yapılmalı, meydan belleği oluşturulmalıdır.
- Kent merkezinde meydan işlevlerini ve meydanların kamusal alan niteliklerini güçlendirecek sanatsal ve ticari işlevler güçlendirilmelidir.
- Kamusal meydanların niteliklerin ilişkin olarak kamuoyu bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı, meydanların kullanımı konusunda halkla ilişkiler çalışmaları yürütülmelidir.
İstanbul
karşısında giderek kan kaybeden başkent Ankara’da kentsel kamusal yaşamın
yeniden güçlenebilmesinde kent merkezlerinin, kent merkezlerinde de kamusal
niteliğe sahip meydanların canlandırılması büyük önem taşıyor. Unutulmamalı ki
meydanyedi Ankara kentinin meydanların başkentine dönüştürülmesi tüm Anadolu’ya
örnek oluşturacak yeni bir kentsel gelişimin kapılarını aralayabilir.